
Paylaşalım günleri, ayları ve hatta yılları. Sana kalsın sahil
kenarları, hanımeli kokulu bahçeler, akordeon sesleri. Sen neyin sende
kalmasını istiyorsan alabilirsin. İstemediğimi düşünme. Hak iddia edecek
gücüm yok sadece. Bildiğim veda sözcüğü sınırlı benim. Oldum olası
sevmedim otogarları ve
hastaneleri.
Bir şey demeyelim mesela.
Ne desem yalan olur; arkasında durumam su vermeyi unuttuğum için ölen
çiçeklerin sonra. Arkasında duramam, verdiğim sözlerin mesela. İnsan hiç
olmadık zamanlarda açıp bakar fotoğraflara. Söz vermeyelim mesela iyi
olmak adına. İyi elbet olunur, aynı olunmaz ama.
Şimdi ne desem,
yalan olur sana. Ben daha önce özlemeyi tercih olarak yapan biriyle
karşılaşmadım. Kimse mutlu değildi hani evrenin gidişatından. Ben daha
önce anlaşamamazlıkların bir tercih olduğunu görmedim. Ben tercihlerimi
evrenin gidişatına göre hiç yönlendirmedim.
Sen bu gece istediklerini koy bir kutuya. Ben hiçbirini saklamak istemiyorum, derim. Şimdi zaten ne desem yalan olur sana.